Hüseyin Gedik    EMail: huseyigedik@hotmail.com   GSM: 0535 228 20 36   BEYKOZ - İST.

HÜSEYİN GEDİK ŞİİR VİDEO  --------    HÜSEYİN GEDİK ŞİİR 2. SAYFASI


 

Şükür

Her gün zarardayım ömrü değerden
Lakin yine dün den iyiyim bu gün
Yar selamın alsın yelden seherden
Şükür yine dünden iyiyim bu gün .

Ateşlere düştüm yandıkça yandım
Sustum sessiz kaldım düzelir sandım
Her gün izdıraptan bıktım usandım
Şükür yine dünden iyiyim bu gün.

Sensiz gecelerde gözyaşı döktüm
Koca şehirlerde yanlızlık çektim
Dün başkalarına imrendim baktım
Şükür yine dünden iyiyim bu gün.

Sebeb olanlara küstüm darıldım
İsyanım onadır ona kırıldım
Tanrım tövbe ettim sana sarıldım
Şükür yine dünden iyiyim bu gün.

Direndim savaştım hırsla çalıştım
Hayli engelleri böylece aştım
Kim bilir belkide artık alıştım
Şükür yine dünden iyiyim bu gün.

Yaşananlar geçti geçmişte kaldı
Dert savurdu beni deryaya saldı
Ben çektim el oğlu muradın aldı
Şükür yine dünden iyiyim bu gün..
Hüseyin Gedik

-----------------

Hüseyin Gedik
Sorma dostum

Bu gün benim ağlanacak halim var
Sorma dost um sorma benim
halimi
Bedenimden kopartılan dalım var
Sorma dost um sorma benim
halimi

Ağlar iken gül düm gül eç göründüm
Sıfat
seçmem her şekile büründüm
El yaşadı ben dünya da süründüm

Sorma dost um sorma benim
halimi

Her taraf tan kestirdiler
yolumu
Bir çareyim bağladılar kolumu
Yüreğim den kopardılar gül ümü
Sorma dost um sorma benim
halimi

Dertlerimi sıra sıra dizmişim
Bu sözleri ağlayarak
yazmışım
Çok çektim ben bu dünya dan bezmişim

Sorma dost um sorma benim
halimi .

Hüseyin Gedik.
---------------------------------------
Bir olmayınca

Ölmeyi emretti atamız bize
Bilin ki yaşanmaz hür olmayınca
Zafer hayal olur diyorum size
...Özde gözde sözde bir olmayınca..

Başımızda başlık çekerler bizi
Vururlar denize dökerler bizi
Keserler biçerler dikerler bizi
Yumrukta yürekte bir olmayınca.

Bu davet birliğe geç kalmadan gel
Birikim olmazsa oluşurmu sel
Zayıfa düşüyor zorlanıyor bel
Kırılır vallahi bir olmayınca.

El dürtüsü ile galyana gelme
Birliğini bozup gücünü bölme
Komşundan örnek al haline gülme
Gülerler haline bir olmayınca....
Hüseyin Gedik
-----------------

Söyle Ne Yazar?

Bu ne kibir bu ne fiyaka çalım
İnsana yakışmaz nedir bu halın?
Bir gün omuzlarda taşınır salın
Şimdi yükseklerde uçsan ne yazar

Gönüllümüz bezirgân duygular pazar
Fiyaka özenti insanı bozar
Seninde kabrini bir garip kazar
General olmuşsun orda ne yazar

Seri serveti var duygusu azmış
Çalımlı çakalar cilveymiş nazmış
Aşık sevdasını kanıyla yazmış
Kırsan kalemini söyle ne yazar.? ?

Önce bey olmuştun sonrada paşa
Düz yolların biter sarar yokuşa
Ölüm karşısında gelirsin tuşa
Bakarlar amele orda ne yazar...

Hüseyin Gedik

----------
Vay başıma gelene vay

Bıktım inan bu gurbetten
Vay başıma gelene vay
Çektiklerim zaruretten
Vay başıma gelene vay.


Küçük yaşta çıktım oftan
Yaş kemale erdi çoktan
Sevdam küstü bana yoktan
Vay başıma gelene vay


Gidiyorum yana yana
Hasret özlem yetti bana
Belli ki ben geldim sona
Vay başıma gelene vay


Hatam varsa geçmişe say
Yıllar geçti günlede yay
Elin kızı yaktı gitti
Vay başima gelene vay


Hüseyin GEDİK
-------------
 Hayret

Zora ki dayatma yiyemiyorum
Söylenecek söz var diyemiyorum
Milleti koydular davar yerine
...Hayret ettim bir şey diyemiyorum.

Adalet terazi nerde darası?
Ülkem şer güçlerin oldu merası
Nereye varacak bunun sonrası
Hayret ettim bir şey diyemiyorum.

Aklama partisi suçlu aklıyor
Sanki sabır ölçüp nabız yokluyor
Yinede milletten destek bekliyor
Hayret ettim bir şey diyemiyorum.

Görünüşte düşman onu sevmiyor
Geveliyor suçlu değil demiyor
Milletin kanını emdi emiyor
Hayret ettim bir şey diyemiyorum.

Geçmişi kirliyi siler paklarlar
Yanmış yüreklere hançer saplarlar
Görürsünüz daha neler aklarlar
Hayret ettim bir şey diyemiyorum.

Hüseyin Gedik
---------------------------

Ak partiyle aklanıyor

Aklanıyor aklanıyor

Neler neler aklanıyor!

Hak arayıp hak soranlar

Bir şekilde haklanıyor! ! !



Durum vahim göz izliyor

Açık yara can sızlıyor

Oyun içindeki oyun

Gerçeği bizden gizliyor!



Vaat eder, gösterir vermez

Karda yürür iz göstermez

Burka peçe yüz göstermez

Gözler bizden saklanıyor.



Soğuk sıcak savaşlarda

Yandaş nerde yoklanıyor

Perde ardında yılanlar

Gerçek bizden saklanıyor.



Satıp savıpta yediler

Neler nelerde dediler

Aç gariban dul yetimler

Oy uğruna toklanıyor! ! ! !



Onurumuz dik ve çelik

Neler var ki göstermelik

Sır torbası yırtık delik

Yere düşen paklanıyor! !



Ver ilacı ver damardan

Eşşek hoşlanır tımardan

Cinayet esrar kumardan

Tetikçiler aklanıyor



Alacayı ak edenler

Nice canı yok edenler

Kedi gibi süt dökenler

Ak partiyle aklanıyor

Gerçek halktan saklanıyor! ! ! ! .

Hüseyin gedik
------------------

Maalesef!

Mukaddes lütuftur ilim ve irfan
Eğitimden mahrum kaldım maalesef.
...
Yok geriye dönüş imkân ihtimâl
Cevher iken ziyan oldum maalesef

Ne idim nereden nereye yettim
Kendimi hiçlik de buldum maalesef.

Eğitilmiş hayvanları seyretti
Şaşırdım halime kaldım maalesef.

Hani diyorlar ya sen cennetliksin
Çaktırmadan içten güldüm maalesef.

Ben ne diyorum bunlar ne diyor
Bin kere kahroldum öldüm maalesef.

Hüseyin Gedik
-----------------------------------------------

Hüseyin Gedik ; Ben alevi değilim, fakat din ve vicdan özgürlüğünden yana, sevgi dini savunucularındanım, herkesin inancı kendisi için ve inancı gereği doğru olan dır .

Aktır Efendim

Senin inançların senin doğrundur,
Benim inançlarım benim efendim.
Varsayım teziyle nere gidersin?
Aklın başında mı senin? Efendim.

Kendini yetkili görevli sanma!
Burda sen gibiler çoktur efendim.
Küçümseme beni basite alma!
Sözüm yaydan çıkmış oktur efendim.

Sarığın, çarşafın, şalvarın senin,
Özüm kati kesin berktir efendim.
Dolma fikir ile karşıma çıkma!
Senin akıbetin terktir efendim.

Gençsin tecrübeye ihtiyacın var!
Belli ki niyetin paktır efendim.
Dile kolay yarım asır devirdim!
Bağrım, döşüm, başım aktır efendim.

Hüseyin gedik.
 

Hayret

Zora ki dayatma yiyemiyorum
Söylenecek söz var diyemiyorum
Milleti koydular davar yerine
Hayret ettim bir şey diyemiyorum.

Adalet terazi nerde tartısı?
Ülke oldu şer güçlerin merası
Nereye varacak bunun sonrası
Hayret ettim bir şey diyemiyorum.

Aklama partisi suçlu aklıyor
Sanki sabır ölçüp nabız yokluyor
Yinede milletten destek bekliyor
Hayret ettim bir şey diyemiyorum.

Görünüşte düşman onu sevmiyor
Geveliyor suçlu değil demiyor
Milletin kanını emdi emiyor
Hayret ettim bir şey diyemiyorum.

Geçmişi kirliyi siler paklarlar
Yanmış yüreklere hançer saplarlar
Görürsünüz daha neler aklarlar
Hayret ettim bir şey diyemiyorum.

Hüseyin Gedik

Gelen var gelen

Temkinli ol sakın düşme boşluğa
Bil ki niyetini bilen var bilen
Defteri dürülen çıkmaz kuşluğa
...Yolcu rahimlerde gelen var gelen.

Bu gün yarın derken ömür bitiyor
Yoksul eziliyor çile çekiyor
Yaşlılık bünyeme çöktü çöküyor
Çiçekler misali solan var solan.

Umutlar belirsiz kuşku içinde
Kuşlar cıvıl cıvıl sezon göçünde
Maske düşer elbet er ve geçinde
Dostların içinde yılan var yılan.

Görünümü dindar içten bey namaz
Öyle sinsi yılan öyle bir kurnaz
Pes vallahi olmaz bu kadar olmaz
Meydanlarda fikir çelen var çelen.

Siz ki bıyık altı güldünüz bize
Hacet yoktur size imalı söze
Gelirsiniz sizde gün gelir dize
Dipten dalga dalga gelen var gelen.

Hüseyin Gedik

--------------------------------------
OLSUN

Öldü ise kabristanı nur dolsun
Mahkum ise azat edin hür olsun
Sebep olan bizden kopsun kahrolsun
Mazi geçmiş aramızda sır olsun

Bir zamanlar bende sevdim birini
Adresi yok kayıp ettim yerini
Aldı gitti gözlerimin ferini
Yüreğimi yakan aşkı kor olsun

İlanı aşk ile ferman vermiştik
Zorbalığı ihaneti görmüştük
Geleceğe dair hayal kurmuştuk
Ayrılılığa sebep olan kör olsun .....
Hüseyin Gedik

-----------------------
Merkez

Bir merkez var perdelerin ardında
Hedef belli zihniyeti aynıdır
Kaoslarda düştük canın derdine
Vur diyende dur diyende aynıdır.

Merkezin içinde merkezi bilmez
Uyanık görünür hiç bir şey görmez
Kati gaddar bunlar insafa gelmez
Ak diyende yak diyende aynıdır.

İlk hedefi menfaati gözetmek
Gönüllüye yakışır mı naz etmek
İnsanlara bir tahinden az ekmek
Tok diyende aç diyende aynıdır.

Madem insan geldik biz bu dünyaya
Etnik kimlik tesir eder mi soya
Renk dediğin altı üstü bir boya
Türk diyende Kürt diyende aynıdır.

Hüseyin Gedik
-----------------------------------------
Baba

Bir gün belirlenmiş babalar günü
Varlığım umudum çilemsin baba
Ben ki doğdum senin aslanın oldum
Bana görkem veren yelemsin baba

Öksüzlük yetimlik görselde hordur
Babasız yaşamak ne kadar zordur
Varlığını bilmek onurdur gururdur
Ardımda bildiğim kalesin baba

Zora düştü gurbet ile tanıştı
Hilesiz hurdasız bana çalıştı
Baba olda beni anla demişti
Eyfelden de büyük kulesin baba

Yolun engebeli zordu bayırdı
Koşullar değişti bizi ayırdı
Aile birliği yeşil çayırdı
İçimdeki hasret sılasın baba


Hüseyin Gedik
--------------------------------------
Karadeniz.
Karmadır toplum yapısı
Sarpa dayanır kapısı
Huzur güvendir çatısı
Örnek bölge Karadeniz

Karadeniz benim yörem
Yoktur katı bağnaz törem
İsterim rüyamda görem
Hasret gurbet Karadeniz

Coğrafyası vahşi cennet
Yeşil yayla cana minnet
Hayal rüya serap gibi
Özlem sıla Karadeniz.

Suyu keskin insanı mert
Sahil boyu yol selamet
Hamsi tükenmez bir niğmet
Bereketdir Karadeniz.

Hüseyin Gedik


Özlem
Hava saatinde bahçeye çıkıyoruz.
Arkadaşlar parsellemiş bahçeyi,
Bende bir köşede voltalıyorum.
Bedenen oradayım o anda,
Düşünsel olarak uzaklardayım,
Annemin babamın dostlarımın yanındayım.
Hasret gideriyorum sevdiklerimle,
Özlemi anlatıyoruz ben dostlarıma dostlarım bana.
Gardiyanın sesiyle kendime geldim.
Bahçe saati bitmiş.
Arkadaşların ardından koğuşa giriyorum.
Sinir eden gıcırtısıyla kapı yine kapanıyor üstüme.
Ranzama çekilip resimlerle hasret gideriyorum.
Özlemle bakıyorum resimlere.
Ve yine dalıyorum derinlere.
Yaşamak olduğu gibi, anlatmakta zor özlemi.
Hüseyin gedik


Susamışım
Uzaklara bakıyorum,
Çok uzaklara.
Işıklar görüyorum,
Nur misali parlak ışıklar.
Denizi görüyorum uzaklarda,
Azgın deniz dalgalanıyor,
Kokusunu hissediyor,
Sesini duyuyorum.
Bir tutkudur yüreğimde
Ben denizi seviyorum.
Uzaklara bakıyorum,
Çok uzaklara.
Işıklar görüyorum,
Nur misali parlak ışıklar.
Güneşi görüyorum,
Çok uzaklarda.
Işınları yay dan çıkmış ok gibi.
Üstüme, üstüme geliyor,
Bunaltıyor bezginlik veriyor bana,
Yorgun düştüm içim yanıyor.
Dudaklarım çatlıyor susuzluktan.
Susamışım ben susamışım.
Özgürlüğe ve sevgiye
Ölesiye susamışım.

Hüseyin Gedik


İstanbul
Nemli gözlerimin bakışlarıyla
Ağır, ağır geziniyorum sahillerinde..
Denizi arıyorum çok uzaktaymış gibi
Dalıyor gözlerim derinliklerine..
Deniz beni benden almış bu gece

Bir başka görünüyor boğazın ışıkları,
Cıvıl, cıvıl rengarenk..
Ok gibi denize dalmış, dans ediyorlar sanki...
Hafiften dalgaların eşliğinde
Yorgun ve dalgın seyrediyorum onları.
Süzüle, süzüle geçen bir gemi
Deniz beni benden almış bu gece...

Hüseyin gedik


Hayali görüşmecim
Bir yıldız parlıyor çok uzaklarda,
Ranzama kadar uzayan ışınlarıyla
Uzaklara götürmek istiyor beni..
Çekiyor benliğimi kendine doğru
ve
Açıyor hayal dünyamın kapılarını..
Acıklı filim misali,
Yeniden yaşıyorum anılarımı..
Hissediyorum varlığını kalbimde,
Hücremde, düşümde, yanımdasın sen..
Hayali görüşmecim canım sevgilim...

Hüseyin Gedik


 Arzum
Aramalı insan yormalı kendini
insan bilmeli gerçeğin kaynağını özünü
arzu etmeli insan
hırsla çok derinden ve yürekten
yüceliyor bilmek arzusu içimde
beynimde açılmadık hücre kapıları var
zorlamalıyım o kapıları
kırmalıyım kilitlerini
kök salmak gerek yıkılmamak için
asırlık çınarlar gibi
araştırmalı insan yormalı kendini
öğrendikçe doğruyu ve gördükçe gerçeği
yarınlara bakmalı gülerek güvenerek
yaşamalı insan yaşamalı
severek sevilerek

Hüseyin Gedik


Aney
Yeşeren yapraklar solmuş aney!
Kar yağmış mahpushaneye.
Demirler soğuk, duvarlar soğuk aney,
Donmuş umutlarımla baş başayım bu yerde.
Giydiklerim zayıf ısıtmaz beni,
Sefillikten öte bir haldeyim ben!
Tir, tir titrerken seni düşünüyorum aney
Yanar dağlar gibi yüreğimdesin…
Krater açmış hasretin bağrımda aney,
Kara kışın ardındaki yeşili görüyorum..
Kızıl güllerin güzelliği gözlerimi kamaştırıyor aney...
Hâyâl kurmaya bile gücüm kalmadı artık.
Kara kışın ardındaki özgürlüğü görüyorum aney,
Bekliyorsun biliyorum ve geliyorum aney..

Hüseyin Gedik


Anlatsana
Bir şeyler anlatır anlayan anlamayana.
Bir şeyler öğretir bilenler bilmeyene.
Niceleri geldi dünyaya anlattı gitti.
Sevdalanmış yüreğini aşkını anlatır kimi.
Kimi soğuk ve serin bakar dağlara.
Dikmiş gözlerini ufka doğacak güneşi bekler.
Kimi yarınları anlatır dizelerinde.
Sevdalıdır yürekleri kara sevdalı.
Cehaletle bir savaş bu kıyasıya.
Durmak yorulmak yılmak yıkılmak yok.
Ölesiye kılıç sallar aydınlar.
Karanlığı yırtarcasına.
Katıl sende bu savaşa yürü karanlığın üstüne, üstüne.
Engel ve mücadele nasılda sarmaş dolaş.
Ağlamakla, gülmek gibi! Yaşamak ve ölmek gibi.


Hüseyin Gedik


Biz neler gördük
Ülâma görünüp şer bakanlar var,
Canlı, canlı yanan insanlar gördük!

Mücahit dediler hoca imiş falan,
Deşifre edildi şarlatan gördük!

Azizdi büyükdü nesin dediler,
Hayatı pahasına yazanlar gördük!

Yerinden, yurdundan sürgün edilen,
Diyar, diyar gezen ozanlar gördük.

Geldiler esdiler astı gitdiler.
Tekbir ile kelle kesenler gördük!

Hüseyin Gedik


 OLAMADIK.
Allahın izniyle dünyaya geldik.
kah ağladık kahi güldük.
yaşar iken neler gördük.
makam bulduk şöhret olduk.
darda bir dost bulamadık.
insan gibi insan da olamadık.

HÜSEYİN GEDİK


Vijdan
Vicdan mahkemesi kurdum kafamda,
Savcı ben, hâkim ben, tanık ben, sanık ben.
Acımasızca yargılıyorum kendimi!
Bildiklerimi öğretmediğim için,
Gördüklerimi göstermediğim için,
Pasif kaldığım için!
Yargılıyorum ben beni.
Çatışıyor çelişkiler kafamda,
Üç aşağı, beş yukarı.
İlk celsede karar verdim,
Suçlu buldum kendimi.
Ben suçluyum
Yaşamaya mahkûm ediyorum kendimi!
İnsanlık adına! Görmeye, göstermeye,
HEMDE ÖMÜR BOYU HIIIIIII.
Hiç acımıyorum kendime…

Hüseyin GEDİK
 


Al çiçekler
Hıçkırık ve inilti sesleri yankılanıyor duvarlar arasında..
Bir uğultu boğazlıyor umutlarımı,
çok derinden çekilen bir offf
bir yandan seneler ezmek istiyor beni.
Omuzlarımda hasret, omuzlarımda yıllar.
Yeşil soğan göndermediler üstad,
karanfil değil küf kokuyor sigaram.
Fakat memleketimin dağlarında,
baharı müjdeleyen
alımsı, alımsı çiçekler var,
olması gerek!
Ben onlardan uzak
ve
onlara hasret


Hüseyin Gedik
 


Efendi
Milletimin efendisi sevgili köylüm.
Seçim borsasında yüksek değerin.
Kıraat haneler dolar, sandalyeler kürsü olur
ve süslenir meydanlar.
Ruhun gıdasını da ihmal etmezler hani.
O günlerde bir başka olur köyümüz.
Efendi olan biz değiliz efendi bizim reyimiz.
Kibar sözler hoş vaatler bizden reyimizi ister.
Esirgemez verir köylüm reyini.
Özenle efendi yerleşir makamına.
Köylüm yine sorunlarla, dertleriyle baş başa.
Hani nerede o güzel vaatler o tatlı sözler,
hey falan bakan.
Mazeret ya yeridir engel oldu falan makam.
Yine ücra bir köşede yoksul köylüm.
Sorunlarla dertlerle, alevlerle baş başa.
Okuyorsun duyuyorsun değil mi bakan?
Bence köyümüz köylümüz değil.
Reyimiz efendi reyimiz adam.


Hüseyin Gedik
 


Cennet yolcusu
Ezelidir kader yazgısı derler
Varlar barda, yoklar zorda dolaşır
Emir yüce mevlamızdan gelmiştir
Melek gökte, iblis yerde dolaşır.

İşde kararsızlık, yüzde nursuzluk
Mahveder insanı bu onursuzluk
Varsa hayatında birde yolsuzluk
Ahiretde bilmem nerde dolaşır

Kendisi gafletde hayatı yalan
Arkadaş olmuştur tilkiyle yılan
Hoca sıfatıyla milletten çalan
Yüzü nursuz bilmem nerde dolaşır

Yaşamış hayatı efsane olmuş
Sevda bahçesinde çiçekler solmuş
Mecnun leylasını nerede bulmuş
Onlar şimdi dilden dile dolaşır

Allem kallem derken parayı buldu
Beşyüz kilo altın cukkaya koydu
Mekkeye ulaştı ve hacı oldu
Cennet yolcusuymuş burda dolaşır


Hüseyin Gedik
 


Ölüm yolcuları
Dünya uzayda bir gemi
Nerde öncekiler hani
Yok ki bunun seni beni
Bizler ölüm yolcusuyuz

Onun da aslı bir insan
O kendini ne sanıyor
Sen ben kavgası içinde
Yazık insanlık ölüyor

İnsanlığı ilke bilmiş
Hakkımızın solcusuyuz
Neyin kavgası bilmemki
Zaten ölüm yolcusuyuz

İnsana sıfat takması
Cahilliğin danışkası
Yokdur bu işin şakası
Bizler ölüm yolcusuyuz

Hüseyin Gedik


O şair bizim
Var olsun hürriyet.

Yaşasın özgürlük.

Gülsün yüzün güzel yurdum.

Nazım geliyormuş duydum.

Adalet ve tecelliyi,

Hikmete ulaşmiş gördüm

Ran'zamdan...


Hüseyin Gedik


O Kadar
Her şey ölçeğinde oranı kadar,
Ne kadar alâka, ilgi o kadar..
Öğretmensiz ustalığa varılmaz,
Eğitim ne kadar, bilgi o kadar..

Şahsiyet kişiyi sürükler gider,
Gururu ne kadar, onur o kadar..
Gerçek aşık sevdasını terk etmez!
Ömrü ne kadarsa aşkı o kadar..

Yüreği mangalmış hiçte fark etmez,
Mal ne kadar ise sergi o kadar..
Olmayanı kimden, nasıl beklersin?
İnanç, yöre, töre, görgü o kadar…

Hüseyin Gedik


Maalesef
Mukaddes lûtûfdur ilim ve irfan.
Eğitimden mahrum kaldım maalesef.

Yok geriye dönüş imkân ihtimâl.
Cehver iken ziyan oldum maalesef

Ne idim nereden nereye yettim.
Kendimi hiçlikde buldum maalesef.

Eğitilmiş hayvanları seyretdim.
Şaşırdım halime kaldım maalesef.

Hani diyorlar ya sen cennetliksin.
Çaktırmadan içden güldüm maalesef.

Ben ne diyorum bunlar nediyor.
Binkere kahroldum öldüm maalesef.

Hüseyin Gedik


Azap
Hatalara düştüm ömrüm yitirdim
Düştüğüm hatayı bilenlerdenim
Her şeyi bulurum derken yitirdim
Yaşadıkça her gün ölenlerdenim

Hayâllerim benim kanadım olmuş
Özgürlüğe uçmak muradım olmuş
Kara sevda benim sıratım olmuş
Sinesi ateşle dolanlardanım

Duygu âleminde hisler karışık
Kalp sevgiyle ezelinden barışık
Dağlarda çöllerde zindanda âşık
Yaşanan azabı bilenlerdenim


Hüseyin Gedik


Ayni.
Yarın farklı gün ayni
Bu gün farklı dün ayni
İnsan farklı gen ayni
Renk değişik gön ayni
İnanç farklı yön ayni.

Hüseyin Gedik