2010 KURBAN BAYRAMI 4. GÜNÜNDE HUNDEZ "KOMŞU-AKRABA" BULUŞMASI

Tarihteki adı ile Hundez Köyü, Şimdiki Hayrat Merkez, Hürriyet, Cumhuriyet, Kurtuluş, Topaklı, Çağlayan, Çamlıtepe
Mahalleleri "KOMŞU-AKRABA" Buluşması, Bayramlaşması 19 Kasım 2010 Kurban bayramının son günü Ümraniye yeşilvadi
konaklarında Özel Sevgi çiçeği koleji salonlarında gerçekleştirdi.

İstanbul'daki Hundezliler olarak Bu gün 8. "KOMŞU-AKRABA" Buluşmasına katılan Komşu ve Akrabalarımıza teşekkür
ederiz, her geçen gün katılımın arttığı, etkinlikler dahilinde yeni tanışmaların ve dostlukların yeşerdiği buluşmamıza bu gün
Araştırmacı yazar Osmanlı tarihi uzmanı hemşerimiz Sezgin Demircioğlu son çalışması olan Trabzon vilayeti 1830-34 yıllarında
yapılan Osmanlı Devletinin ilk nüfus sayımı hakkında Hundez bölgesinde o yıllarda yaşayan aileler hakkında resmi bilgiler
verdiği sunum ve konferans ilgi ile izlendi.
Bu toplantıyı yazımızın içindeki videolardan izleyebilirsiniz.

ETKİNLİĞİMİZDE ÇEKİLEN FOTOĞRAFLAR:

Şenol Tozoğlu, Ahmet Seyfi Gözaydın, Fahrettin Ayhan, İrfan Hacıosmanoğlu, İsmail Hakkı Ayhan'ın katkıları ile finanse edilen
"KOMŞU-AKRABA" buluşmaları üç piknik, iki iftar, üç bayramlaşma olmak üzere sekizincisini başarıyla gerçekleştirdik.
Bu çalışmanın yaygınlaşarak devam etmesini, neticesinde resmiyet kazanarak Dernek ve Vakıf çatısı altında birleşme ile hayırlı
hizmetlere vesile olmasını dileriz.

Bu toplantıda Mehmet Ali Gözaydının dile getirdiği Topluca Hundezde buluşma ve Kara üzüm pekmez festivali organizasyonu
İnşâallah gerçekleşir. ilk bahar aylarında Uçak biletleri 40.00, 50.00 Tl ye kadar düşüyor,3-4 ay öncesinde, belirlenen bir tarihte
topluca alınacak biletlerle ekonomik uçuş gidiş-dönüş gerçekleştirilebilir. Bir hafta sonu da olsa böyle bir uygulamaya katılmak
"KOMŞU-AKRABA" yakınlaşmasına önemli katkı sağlayacaktır.

Bu toplantımızda acemiliğimiz devam etti, kayıt tekniklerini gene sağlıklı yapamadık, İnşâallah bunu da başaracağız, kabataslak
yöntemlerle davetimize icabet edenlerin isimlerini aşağıda beyan ettik, çok eksik var özür dileriz

Sezgin Demircioğlu, Cengiz Kasapoğlu, Ömer ellidokuzoğlu, Tahsin Ayazoğlu, Mehmet Oral, İdris Ellidokuzoğlu, Recep
Ellidokuzoğlu, Vahit Bozkurt, Süleyman Oral, Mustafa Oral, Ekrem Deveci, Adem Yakupoğlu, Euzem (Azam) Yakupoğlu,
Yusuf eroğlu, İsmail hakkı Ayhan, Mustafa Ayhan, Salih Zeki Ayhan, Mehmet kılıçaslan, Yaşar Kılıçaslan, Hanefi Kılıçaslan,
Yaşar Kılıçaslan, Ömer Şanlıbayrak, Tahir Kıliçaslan, Kemal Dedeoğlu, Yaşar Kılıçaslan, Ali Dedeoğlu, Onur Şanlıbayrak,
Osman Şanlıbayrak, Ömer Şanlıbayrak, Asım Şanlıbayrak, Sıtkı Şanlıbayrak, Savaş Deniz, Kenan Kasapoğlu, Ali Deveci, Ziya
Kasapoğlu, Metin Kılıçaslan, Hatice Toz, Şenol Toz, Ayşe Toz, Melike Toz, Merve Toz, Mert Sacit Toz, Nurgül Toz, Birol Toz,
Levent toz, Abdullah Toz, Sacit Toz, Ayşe Nur Selamet, Şefik Selamet, Mustafa Seyfi Gözaydın, Abdullah Gözaydın, Hasan Gözaydın, Sevgin Gözaydın, Burhan Gözaydın, Cem Gözaydın, Ahmet Emre Gözaydın, Ferhan Gözaydın, Ahmet Seyfi Gözaydın,Zeynep Nimet Gözaydın, Fitnat Gözaydın, Mehmet Ali Gözaydın, Hatice Gözaydın, Hikmet Gözaydın, Talat Gözaydın, Hatice Gözaydın, Maide Şimşek (Gözaydın), Meliha Tekin (Gözaydın) , Recep Ellidokuzoğlu, Ülviye Ellidokuzoğlu, Süleyman Oral, Fevziye Oral (Gözaydın) Tuğba Oral, Fevziye Oral (Gözaydın), Süleyman Oral, Tevfik Devecioğlu, Ekrem Deveci, Coşkun öztürk, Cemil Şanlıbayrak, Cemal Şanlıbayrak, Ahmet Hacıosmanoğlu, Yılmaz Kasapoğlu, Kemal Kasapoğlu, Emine Devecioğlu, Suzan Çakıroğlu (Tozoğlu), Nuri Orhan Hacı Ahmetoğlu, Selçuk Ayhan Hacı Alioğlu, Emine Devecioğlu, Ayşe Şanlıbayrak, Nevin Şanlıbayrak, Yasin Hacıosmanoğlu, Leyla Hacıosmanoğlu, Birgül Hacıosmanoğlu, Ömer Ayhan Hacıalioğlu, Haldun Bozoğlu, Mustafa Ayhan Hacıalioğlu, Zafer Ayhan
Hacıalioğlu, Haldun Baloğlu, Kemal Baloğlu, Yaşar Kılıçaslan, Nusret Hacıosmanoğlu, Tevfik Dedeoğlu, Kemal Dedeoğlu,Kadir
Öztürk,

TOPLANTIMIZDA "HUNDEZ BİLGİ KARTI" DOLDURAN MİSAFİRLERİMİZ,

Ekrem Deveci, İzzet Yılmaz, Nida Kasapoğlu, Eda Kasapoğlu, Aleyna Uzunalioğlu, Mustafa Ayhan, M.Şeref Uzunalioğlu, Reyhane Baloğlu, Derya Yılmaz, Salih Zeki Ayhan, Ali Deveci, Erkan Deveci, Nusret Hacıosmanoğlu, Zafer Ayhan, Enver Ayhan, Cemal Uzunal ,Selçuk Uzunal, Savaş Deniz, Sıtkı Şanlıbayrak
Cemile Birgül Hacıosmanoğlu, Kemal Dedeoğlu, Tevfik Dedeoğlu, Hayriye Hacıosmanoğlu, Yusuf Hacıosmanoğlu, Yasin Hacıosmanoğlu, Mehmet Şanlıbayrak, Mehmet Şanlıbayrak, Asım Şanlıbayrak, Şeref Şanlıbayrak, Coşkun Öztürk, Kenan Ayan, Zafer Ayan, Ziya Kasapoğlu, Kenan Kasapoğlu, Yusuf Eroğlu - Hülya Ayhan, Osman Şanlıbayrak, Yaşar Kılıçaslan, Tevfik Dedeoğlu, Adem Yakupoğlu, Recep Ellidokuzoğlu, Hasan Oral, Selçuk Ayhan, Cemil Dedeoğlu, Hakan Dedeoğlu, Ufuk Ellidokuzoğlu, Cemil Şanlıbayrak, Kadri Gözaydın, Murat Üstündağ, Ahmet Emre Gözaydın, Ferhan Gözaydın, Recep Kılıçaslan, Enver Akosman, Ekrem Yakupoğlu, Fatih Dedeoğlu, Faruk Yakupoglu, Serkan Deveci, Turgut Dedeoğlu, Şenol Toz, Birol Toz,  Mehmet Toz, Hatice Toz (Gözaydın), Ali Dedeoğlu, Murat Dedeoğlu, Nisa Çelebi, Cengiz Dedeoğlu, Ömer Şanlıbayrak, Ahmet Hacıosmanoglu, Kemal Ayhan, Tahir Şanlıbayrak, Cemal Şanlıbayrak, Metin Kılıçaslan, Birol Toz, Süleyman Oral, Remzi Orhan, Hanefi Kılıçaslan, Adil Orhan

NOT: Adını burada zikredemediğimiz katılımcıların fatihten@gmail.com a gönderecekleri mail ile isimleri listeye ilave edilecektir.
Bu aksaklık için tekrar özür dileriz. Abdullah Gözaydın 0535 7465548

Araştırmacı yazar Osmanlı tarihi uzmanı hemşerimiz Sezgin Demircioğlunun Toplantımızda sunduğu konferans videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz.
Trabzon Hayrat ilçesi Merkeze bağlı eski adı ile Hundez köyü 1830-34 Osmanlı devletinin ilk nüfus sayımı bilgileri 1
 
Trabzon Hayrat ilçesi Merkeze bağlı eski adı ile Hundez köyü 1830-34 Osmanlı devletinin ilk nüfus sayımı bilgileri 2
 
Trabzon Hayrat ilçesi Merkeze bağlı eski adı ile Hundez köyü 1830-34 Osmanlı devletinin ilk nüfus sayımı bilgileri 3
 
  Bu çalışma için sayın Sezgin Demirciye bilhassa teşekkür ederim, Bu çalışmanın öncelikle faydası Resmi Nüfus bilgilerinde ulaşamadığımız aile büyüklerimizi öğrenmek olduğu kadar, Ailemizin kökenleri hakkında net bilgi edinmiş olmamızdır.
 Yunanistan günümüzde sahip olduğu toprakların %66sını hiç savaşmadan, karışık ortamlarda Rusya'nın ve İngiltere'nin Osmanlı ile mücadelesinde peşine takılmış, masa başında sahip olmuştur.
  İlk defa 1. Dünya savaşı sonrası Sevr anlaşmasını imzalayan Osmanlı Devletinin, Ordularının dağıtıldığı, silahlarının toplatıldığı bir dönemde İzmir'e asker çıkararak Egeyi işgal etmeye kalkmış, Hak ettiği cevabı da aynen almış, geldiği gibi zelil olarak geri dönmüştür.
   Yunanistan bu alışkanlığından pes etmiş değildir, Halen en basit fırsatı değerlendirerek Egeyi bir iç deniz yapmayı hedeflemiş olduğunu görüyoruz, İstanbul ve Doğu Trakya üzerindeki emellerini hiçte saklamadan beyan etmektedir.
    Ayrıca ülkesindeki Rum azınlığın hamisi kesilen Grekler Doğu Karadeniz sahilleri üzerindeki Pontus devleti hayalini de devam ettirmektedir. Bu amaçla Avrupa birliğine verdikleri bir beyanatta; Günümüzün Türkiye'sinde Zorla ! asimle edilmiş beş milyon Rum olduğunu iddia etmektedirler.
    Bu iddialarını desteklemek için Doğu Karadeniz Ege, Trakya bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın kültürel değerlerine, folklorik örf ve adetlerine sahip çıkarak işte bunlar bizim, bu kültürü yaşayanlarda Türk değil Rum'dur diyerek. Lokum, Helva, Horon, Hamsi, baklava, gibi neredeyse yüzlerce Anadolu Türkünün Orta Asya'dan beri sahip olduğu kültür ve geleneklere sahip çıkma komedisini gerçekleştirmektedir.

   Yalandan hiç utanmayan bu komşumuz para ve istikbal vaat ederek Vatandaşlarımız arasında kendisini Rum diye tanımlayan kişileri ayarttığını görüyoruz, Bu şekilde soyunu sop'unu bildiğim  bilhassa Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızdan bazı bireyleri satın aldıklarına şahidim.
   Avrupa da başardıkları bu fitneyi Türkiye'de sessiz sedasız hayata geçirme mücadelesini devam ettirmektedirler, Bu sıralar tarihi yarımada Fatih üzerinde büyük oyunlar sahneye koyma çalışmaları hızla ilerlemektedir.  Avrupa'da sekiz Dost ! ülke parlamentolarında, Bizans diye bir devletin varlığını kabul etmiştir, Bu sanal devletin başkanlığına Bartelemeos'u getirerek Devlet başkanı olarak tanıdıklarını ilan etmişlerdir. 
    Şimdi Fatih için özel olarak 5366 sayılı bir yasa çıkarılmış, Deprem gerekçesi ile İstanbul üniversitesinin "sözde" yaptığı bir araştırma ile Fatih'in %90'ına çürük raporu verilmesi sağlanmıştır.
  Genel seçimler sonrası hayata geçirileceğini sandığımız proje gereği, Başbakan R. Tayyip Erdoğan'ın bir beyanında "İstanbul'da bir milyon bina yıkacağız" sözünden en büyük nasibi Fatih'in alacağını sanıyoruz.
   150.000 binası deprem gerekçesi ile yıkılan Fatihin %58'i GAP inşaata geçmiş olacaktır. Fatih Belediyesi GAP inşaat ile yaptığı, Mülk sahiplerinin haberi bile olmadan onayladığı projelerle vatandaşın evini sattı,
  Projeden ev veya işyeri alabilmek için %42 payın,  55M2 den fazla olması gerekiyor, Projede bundan küçük ev veya işyeri yok, aradaki farkı altı misli olarak verecek olanlar 55M2 yer alabilecek, Fatihte bu meblağı verebilecek %5 mülk sahibinin çıkacağını sanmıyoruz.  Mülk sahipleri mecburen Mücavir alan dışında Kayabaşında yapılan dairelere gitmek mecburiyetinde kalacaklar. Şu an Kayabaşında harıl harıl 15 katlı bloklar yapılıyor,
tamamının 200.000 olacağını duyuyoruz

  Bu proje gereği tahminen Fatihin %75i GAP inşaata geçmiş olacaktır, GAP inşaat bu payını blok olarak Patrikhaneye veya patrikhane mensubu AB veya ABD'li bir Yunan zenginine satmayacağını kim garanti edebilir ki? 
    Bu şekilde Nüfusu 50-75 bine düşen Tarihi yarımada da Bunlara birde dönme ! Sahte Rumları Fatih'e yerleştirip ABD ve AB nin siyasi baskıları ile Tarihi yarımada Fatihte bir referandum yapılacak olur, Bu referandumda "EKÜMENİK" Bizans tescil edilecek olursa, Dün Egede 12 adayı verdiğimizden daha gafil bir şekilde Tarihi yarımadayı veririz de kalbimizde Bizans diye bir devletle baş başa kalabiliriz.

   Hemşerimiz Sezgin Demircioğlu'nun gerçekleştirdiği Bu çalışma bölge halkı üzerinde onlarca yıldır çeşitli vesilelerle "Bölge halkı Rum" telkinlerinin Resmi olarak çökertilmesi demektir. Kendisinin Has Türk ve Müslüman olduğuna inanan bir komşumuzun Yunanın geçici vaatlerine inanıp asli kimliğini inkar etmeyeceğine inanıyorum. Bu vesile İle Sezgin Demirci kardeşimize teşekkür ederek başarılı çalışmalar temenni ediyorum.
   Son olarak Bu bilgilerin 1830-1902 yılları arasında boşluklar olan ve Osmanlı arşivlerinde ek sayfa olarak kayıt altında olduğunu bildiğimiz eksikliklerin telafi edilerek, hemşerilerimize on altıncı yüzyıldan, yirmi birinci yüzyıla  kadar aile bilgilerini eksiksiz beyan edeceğimiz bir çalışmayı hasretle bekliyoruz.
Abdullah Gözaydın  fatihten@gmail.com