Sebzelerin Yararları
Nelerdir?
Sebze ve meyveler ne kadar çiğ
ve taze yenirse faydaları da o kadar çok oluyor.
Eski insanların sağlıklı ve uzun yaşamış olmalarının sebeplerinden
biri de, yiyeceklerini çiğ yemiş olmaları. Sebze ve meyveyi az
yiyenlerde çeşitli hastalıklar daha çok görülüyor ve bunlar cılız,
boysuz, dayanıksız ve kısa ömürlü oluyor.
ISPANAK
Amerika Birleşik Devletleri'nde
(ABD), tüketimde ıspanak salatası başı çekiyor. Demir yönünden zengin,
koyu yeşil yapraklı ve güzel tadı olan ıspanak, diğer yapraklı
sebzelere nazaran daha çok protein içeriyor. Salatada yenilen çiğ
ıspanak, harika bir lif kaynağı. Ispanak suyu, bol C vitamini ile
soğuk algınlıklarına karşı dayanıklılık veriyor ve hemoroid
rahatsızlığına iyi geliyor.
Ispanak, provitamin A, C
vitaminleri, demir ve çeşitli enzimlerce çok zengin olup, bu maddeler,
insanda bol kan yapıyor. Ispanak ayrıca, kemiklerin ve dişlerin
sağlamlığını temin ediyor. Ispanak suyu, kalp adalelerini de
kuvvetlendiriyor. Özel enzimi ile pekliği giderip bağırsak
zehirlenmesini önlüyor. Kalp rahatsızlığı olanlara, haftada 1-2 fincan
taze sıkılmış ıspanak suyu içmeleri öneriliyor.
Uzmanlar, ıspanağın, karaciğeri,
lenf bezlerini, kan dolaşımını uyardığını belirterek, hamilelere,
'kanlı-canlı bir bebeğe sahip olmaları için' bol ıspanak yemelerini
tavsiye ediyor.
FASULYE
Taze fasulyenin, vücudun
çalışmasını, gelişmesini ve tamirini sağladığını vurgulayan uzmanlar,
genç-ihtiyar herkese tavsiye ediyor. Uzmanlar, taze fasulyenin,
pankreas bezesini, böbrekleri, karaciğeri ve kalbi kuvvetlendirdiğini,
albümin ve şekerde de çok fayda verdiğini bildiriyor.
BEZELYE
Kansızlığı gideren ve pekliği
geçiren taze bezelyenin, kan kanserine karşı koruyucu etkisi olduğunu
ifade eden uzmanlar, gıda değeri ve insana zarar vermeme bakımından
fasulyeden daha üstün olduğunu savunuyor.
SİVRİ BİBER
Uzmanlar, biberlerde, bol beta
karoten, C, P ve K vitaminleriyle bazı alkoloidler bulunduğunu
kaydederek, bunların, mideyi kuvvetlendirdiğini, iştah açtığını ve
mide tembelliğini giderdiğini söylüyor. Özellikle acı biberin,
erkeklerde cinsel isteği arttırdığını belirten uzmanlar, P vitamini
ile damarları yumuşatıp kanamayı önlediğini, K vitamini ile de kanın
pıhtılaşma kabiliyetini arttırarak kanamaları durdurduğunu bildiriyor.
PATLICAN
Uzmanlar, patlıcanın, A
vitamini, fosfor ve kendine has bazı esanslara sahip olduğunu,
bunlarla sinirleri teskin ettiğini ve kalp çarpıntısını giderdiğini
vurguluyor. Patlıcanın pankreas, karaciğer ve böbrekleri
kuvvetlendirdiğini, bol idrar söktürdüğünü, vücuttaki fazla suyu
dışarı boşalttığını ve kilo verdirdiğini kaydeden uzmanlar, şeker
hastalarının, patlıcan salatasından çok fayda gördüğünü, kansızlığa
iyi geldiğini, kanı arttırdığını ve kalbe sükunet verdiğini ifade
ediyor. Uzmanlara göre, patlıcan, en sağlıklı olarak kül veya ocakta
pişirilip kabukları soyulmalı ve ince kıyılmalı.
LAHANA
Bol miktarda B, C ve E vitamini
ve potasyum içeren lahananın, şeker ve romatizma hastaları için de çok
faydalı olduğunu belirten uzmanlar, bol arsenik, kükürt ve vitaminleri
ile kanı temizleyip cildi güzelleştirdiğini, bol idrar söktürdüğünü,
vücuttaki suyu ve zehirli maddeleri idrarla dışarı attığını
bildiriyor. Uzmanlar, lahananın kansızlığı giderdiğini ve kansere
karşı etkili olduğunu da kaydediyor.
Uzmanlar, sadece lahana
çeşitlerinde bulunan U vitamininin, mide ve bağırsakların iç yüzeyini
koruduğunu, oralardaki yaraların iyileşmesini sağladığını da
vurgulayarak, bu sebzenin, yaşlanmayı önleyici ve kalp krizine karşı
koruyan bir mineral kabul edilen selenyumun kaynağı olduğunu
hatırlatıyor. Uzmanlar, selenyumun ayrıca, sağlıklı görünüşlü bir cilt
verdiğini ve erkeğin cinsel gücünü arttırdığını da belirtiyor.
KARNABAHAR
Fosfat ve potasyum ihtiva eden
ve içeriğinde, kadınları göğüs kanserine karşı koruyan 'indol-3
karbonal' bulunan karnabaharın, lahanadaki besin değerinin çoğuna
sahip olduğunu bildiren uzmanlar, "Karnabahar çiçek olduğu için, bol
bol fosfor ve vitaminleri, cinsiyet hormonu, bol E vitamini ve protein
içerir. Bu maddeleri ile cinsel gücü arttırır, buna bağı olarak kalp
rahatsızlıklarını da giderir. Sinirleri ve beyni iyi çalıştırır,
onların yıpranmasını önler" diyorlar.
BROKOLİ
Uzmanlar, brokolide,
havuçtakinden daha fazla beta karoten bulunduğunu söyleyerek, bu
sebeple yenilebilecek, suyu içilebilecek en iyi besinlerden olduğunu
kaydediyor. Beta karotenin, güçlü bir kanser savaşçısı olduğunu
vurgulayan uzmanlar, yemek borusu, mide, bağırsak kanserleri
tehlikesini azalttığını ifade ediyor.
Brokolinin ayrıca, B1 ve C
vitamini ile dolu olduğunun altını çizen uzmanlar, yüksek miktarda
kalsiyum, kükürt, potasyum ve selenyum maddeleri içerdiğini
belirtiyor. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokolinin vitamin
deposu olduğunu bildiren uzmanlar, suyunun havuç veya elma suyu ile
karıştırılarak içilmesinin de faydalı olduğunu kaydediyor.
PIRASA
Pırasanın bol vitaminleri,
mineralleri ve çeşitli nitritleri ile çok şifa verici özelliği
bulunduğunu vurgulayan uzmanlar, mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri
hastalıkları, damar sertliği için faydalı olduğunu belirtiyor.
Uzmanlar, pırasa yemeğinin, bağırsaklara yumuşaklık verip pekliği
giderdiğini, hemoroidi olanlara da ferahlık sağladığını bildiriyor.
Uzmanlar, pırasa çorbasının, böbrekleri çalıştırarak bol idrar
söktürdüğünü ve vücutta birikmiş üre asidi ve ürat tuzlarını dışarı
attığını ifade ediyor.
ENGİNAR
Karaciğer ve kalbin en iyi dostu
olan enginarın kanı temizlediğini ve yorgunluğu giderdiğini vurgulayan
uzmanlar, diğer zehirli maddeleri ve yorgunluk maddelerini idrarla
dışarı atarak vücuda dinçlik verip dinlendirdiğini söylüyor. Uzmanlar,
enginarın, beyin yorgunluğunu çabucak geçirdiğini, kalp adalelerini
kuvvetlendirdiğini, onu rahatsız eden üre ve kolesterolü düşürerek
kalbin rahat çalışmasını sağladığını, şeker hastaları için de çok
faydalı olduğunu, mide ve bağırsakları dezenfekte ederek ishalleri
durdurduğunu kaydediyor.
KEREVİZ
Kerevizin yaprak ve saplarının,
bol vitaminleri ve çeşitli madeni maddeleriyle çok faydalı olduğunu
belirten uzmanlar, mideyi kuvvetlendirdiğini ve iştah açtığını
bildiriyor. Uzmanlar, kerevizin, iç salgı bezlerini ve özellikle
vücutta çok çeşitli vazifesi olan böbrek üstü bezlerini
çalıştırdığını, sinir yorgunluğunu da önlediğini ifade ediyor. Kanı
pisliklerinden temizlediğini ve sivilcelerin geçmesine, yüzün pembe
bir hal almasına yaradığını vurgulayan uzmanlar, kerevizin diğer
faydalarını şöyle sıralıyor: "Karaciğerin şişliğini giderip onu
yorgunluk maddelerinden temizliyor. Sarılığı gideriyor, böbrekleri
çalıştırıyor, fazla suyu dışarı atıyor. Böbreklerden kumu, taşı
döküyor. Şişmanları zayıflatıyor ve cinsel faaliyeti çok arttırıyor."
SEMİZOTU
Semizotunun, kanama
hastalıklarında ve peklikte çok faydalı olduğunu kaydeden uzmanlar,
kanı temizlediğini, bol idrar söktürdüğünü, kanı, üre ve benzeri
pisliklerinden temizlediğini, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu
geçirdiğini, böbrekteki kum ve taşı döktüğünü bildiriyor.
Semizotunun, şeker hastalarının
susuzluğunu azalttığını, şişmanlara kilo verdirdiğini belirten
uzmanlar, semizotu, yeşil salata olarak yenirse faydasının fazla
olduğunu ifade ediyor.
|
PATATES
Avrupa ve ABD'de mutfağın baş
köşesinde yer alan patatesin besleyici maddelerinin çoğunluğunun,
kabuğunun hemen altında veya yakınında olduğunu belirten uzmanlar, bu
sebeple patatesin, kül veya buharda pişirildikten sonra soyulması
gerektiğini vurguluyor.
Patatesin mutlaka salata veya
soğanla yenilmesi gerektiğini ifade eden uzmanlar, patates, yağda
kızarmış olarak yenmezse kilo aldırmadığını, şişmanlar ve şeker
hastaları için iyi bir gıda olduğunu bildiriyor. Şeker hastalarının,
ekmek yerine bol patates yiyebileceğini söyleyen uzmanlar, ancak
potasyumun zayi olmaması için, patateslerin külde veya çift tabanlı
tencerede pişirilmesi gerektiğini kaydediyor.
Uzmanlara göre, patatesin
yaklaşık yüzde 20'si karbonhidrat ve kalori değeri oldukça düşük. Bol
B vitaminleri, C vitamini, protein, kalsiyum, demir ve fazla miktarda
potasyum içeriyor. Orta boy bir patates, günlük C vitamini miktarının
1/3'ünü temin ediyor. Sindirimi kolaylaştırıyor. Bağırsakları,
böbrekleri ve kanı temizliyor, kabızlığı önlüyor. Kansere karşı
koruyor ve yorgunluğa karşı birebir. DOMATES
Bol ve çeşitli vitaminleri,
mineralleri ve faydalı organik asitleri ile tıbbi değeri çok yüksek
bir sebze olan domatesin, vücuda kükürt, fosfor ve organik sodyum
verdiğini vurgulayan uzmanlar, bir domatesteki C vitamininin, tavsiye
edilen günlük miktarın yüzde 50'sinden fazla olduğunu bildiriyor.
Uzmanlar, domatesin damarları
yumuşattığını, kanı durulttuğunu, üre miktarını düşürdüğünü, vücudu
gençleştirdiğini belirterek, kalp, karaciğer, böbrek bozuklukları ve
şekerliler için çok faydalı olduğunu ifade ediyor.
Domatesin, böbrekleri
çalıştırarak bol idrar söktürdüğünü ifade eden uzmanlar, vücutta
biriken üre asidi ve ürat tuzlarını eriterek idrarla dışarı attığını,
vücutta biriken suyu boşalttığını kaydediyor. Uzmanlar, kansere
tutulmamak için domatesin iyi bir sebze olduğunu bildiriyor.
Domatesin C ve E vitaminleri
içerdiğini, zengin bir potasyum kaynağı olduğunu ve çok az miktarda
tuz bulunduğunu söyleyen uzmanlar, yüksek kan basıncını düşürmeye
yardımcı olduğunu ve vücudun su tutmasını engellediğini ifade ediyor.
Domatesin hazmı kolaylaştırdığını, özellikle nişastalı yiyeceklerin
(hamur işleri, kuru erzak) kolay sindirilmesini sağladığını vurgulayan
uzmanlar, kabuk ve çekirdekleriyle bağırsakları harekete geçirdiğini
ve pekliği giderdiğini belirtiyor.
SOĞAN
Soğanda bol miktarda A, B ve
özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi vücuda çok
faydalı maddeler, antibiyotik vazifesi gören esanslar ve hazım
arttırıcı fermentler bulunduğunu kaydeden uzmanlar, kalp ve prostat
bozukluğu, pankreas tembelliği (şekerliler), sinir zafiyeti,
romatizma, cilt hastalıkları, cinsel iktidarsızlık, mide zayıflığı
gibi hastalıklarda çok fayda verdiğini, bol idrar söktürdüğünü ve
vücutta birikmiş su ve üreyi dışarı attığını bildiriyor. Soğanın,
vücuttaki fazla tuzu da dışarı attığını belirten uzmanlar, pankreası
çalıştırarak insülin ifrazatını arttırdığını ve kanda şeker seviyesini
düşürdüğünü kaydediyor.
Fazla soğan yenen ülkelerde
kanserin nadir görüldüğünü ve o ülke halkının uzun yaşadığını ifade
eden uzmanlar, soğanın, karaciğeri ve bağırsakları dezenfekte edip
zehirlerini temizlediğini ve gıdaların orada vücudu zehirlemesini
önlediğini, bağırsak kurtlarını döktüğünü bildiriyor.
Uzmanlar, ağızda soğan kokusunu
gidermek için yemekten sonra biraz ekmek kabuğu veya maydanoz
çiğnenmesinin yeterli olduğunu söylüyor. Uzmanlar ayrıca, soğanın
patateslerden ayrı, kuru, soğuk bir yere kaldırılması gerektiğini,
çünkü soğan ve patatesin birbirini etkilediğini ve soğanın,
patateslerden salınan nemle yumuşadığını hatırlatıyor.
SARIMSAK
Uzmanlara göre, bu keskin kokulu
yumruda, her türlü harika özellik mevcut. Sarmısağın tansiyon
düşürdüğü, kan pıhtılaşmasını azalttığı, kötü LDL kolesterolünü düş,
dürdüğü, bazı mide kanserlerini önlediği, bağışıklık sistemini
güçlendirdiğinin ispatlandığını söyleyen uzmanlar, sarımsaktaki "allicin"
denilen bir maddenin, sadece kendi özgü kokusunu vermekte kalmadığını,
ayrıca bakteri gelişimini önlediğini, vücuttaki mantarı ve maya
oluşumunu tahrip ettiğini kaydediyor.
Uzmanlar, sarımsakta 2 kuvvetli
antibiyotik, çok tesirli esanslar, bol iyot ve kükürt bulunduğunu ve
insan sağlığında çok değerli vazife gördüğünü belirterek, "Damar
sertliğini giderir, kanı durultur, kalbi kuvvetlendirir, bronşları
dezenfekte eder, cilt hastalıklarını giderir ve kansere karşı korur"
diyorlar.
Uzmanlar, sarımsaklı yoğurdun,
zehirlenmelere karşı insanı koruduğunu ve sarımsağın en ince damarları
dahi temizleyerek oralara kan gitmesini sağladığını bildiriyor.
Uzmanlar, sarımsağın, bütün salgı bezlerini çalıştırmak ve vücudu
zehirlerinden temizlemek suretiyle, genç ve dinç olmayı, uzun yaşamayı
sağladığını kaydediyor.
HAVUÇ
Uzmanlar, havucun, süratle kan
yapıcı, kuvvetlendirici, ishal kesici, peklik giderici, mide ve
bağırsağın yakın dostu, safra akıtıcı, karaciğeri kuvvetlendirici ve
yeri doldurulamayan bir sebze olduğunu söylüyor. Kansızlık halinde,
sabah-öğle-akşam taze çıkarılmış 1 çay bardağı havuç suyu içilmesi,
suyu çıkarılamazsa ince rendelenmesi ve iyice çiğnenerek yenilmesi
öneriliyor.
Mide ve bağırsak kanamalarında
da havuç suyunun çok faydalı olduğunu ifade eden uzmanlar, havucun,
özel şekeri, A vitamini ve bol vitaminleri ile karaciğeri
kuvvetlendirdiğini, ona rahatsızlığında kendi kendini tamir imkanı
verdiğini, vücuttaki üre asidi, ürat tuzları, benzeri yorgunluk
maddelerini, diğer zehirleri idrarla dışarı attığını vurguluyor.
Havucun, bol A vitamini ile
cilde temizlik ve pembelik verdiğini ve gözlerin sıhhatli kalmasını
sağladığını belirten uzmanlar, kalp rahatsızlığı ve damar sertliği
olanlara havucun çok fayda verdiğini, her gün yenen bir havucun da
akciğer kanseri tehlikesini yarıya indirdiğini bildiriyor.
Uzmanlar, havuçtaki beta-karotenin
de gözleri, yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruduğunu ve
bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini vurgulayarak, havuçların çiğ
veya pişmiş olarak yenilirken asla soyulmaması gerektiğini, sadece
temiz yıkamanın kafi olduğunu kaydediyor.
|
SALATALIK
Salatalığın kanı temizlediğini,
karaciğeri ve böbrekleri çalıştırarak bol idrar söktürdüğünü ifade
eden uzmanlar, idrarla birlikte vücuttaki üre asidi ve ürat tuzlarını
eritip dışarı attığını bildiriyor. Salatalığın, içeriğindeki bol
kükürdü ile kanı temizlediğini, ciltteki ter bezlerini çalıştırdığını
belirten uzmanlar, bol vitamin ve madeni madde verdiğini, böylece
cildin taze ve pürüzsüz olmasına yardım ettiğini vurguluyor.
Salatalığın kendisi veya
suyunun, cildi bir tonik kadar temizlediğini söyleyen uzmanlar, et
yemeklerinin verdiği susuzluğu kestiğini kaydediyor. Salatalığın,
sıcak bir havada iç ısısının dış ısıdan 20 derece daha düşük olduğu ve
bu sebeple serinletici olarak yendiği bildiriliyor.
TURP
Uzmanlar, çeşitli esansları, bol
C vitamini, iyot ve kükürdüyle turpun, karaciğeri midçalıştırdığnı,
böbreklerdeki kum ve taşı döktüğünü, bronşlara çok iyi tesir ettiğini,
dalak şişliğini giderdiğini ve cildi güzelleştirdiğini ifade ediyor.
Uzmanlar, turpun bağırsakları dezenfekte edip pekliği giderdiğini,
akşam yenilen turp veya içilen bir bardak turp suyunun çok iyi uyku
verdiğini söylüyor.
MAYDANOZ
Uzmanlara göre maydanoz,
dünyadaki en besleyici yiyeceklerden birisi ve bir demir deposu
durumunda. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum,
kükürt ve A vitamini bulunuyor. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini
ihtiyacının çoğunu karşılıyor. Böbrekleri, karaciğeri ve idrar
yollarını temizlemeye yardım ediyor. Kan şekerini normal seviyede
tutuyor ve kansere karşı da koruyucu.
MARUL
Bol miktarda çeşitli mineralleri
içeren marulun, sinirleri teskin edip iyi uyku verdiğini ve erkeklerde
cinsel arzuyu frenlediğini belirten uzmanlar, yemekten önce salata
şeklinde yenen marulun, şeker hastalarının kandaki şeker seviyesini
düşürdüğünü bildiriyor. Marulun bol idrar söktürdüğünü ve kanı
pisliklerden temizlediğini vurgulayan uzmanlar, karaciğer ve dalak
şişliğini, sarılığı giderdiğini, kadınlarda adet dönemlerinin,
zamanında ve ağrısız olmasını sağladığını bildiriyor. Uzmanlar, marul
suyu, yüze sürülürse ergenlik sivilcelerini giderdiğini, oralara
tazelik ve pembelik verdiğini kaydediyor.
ROKA
Çeşitli esansları, P ve K
vitaminleri, çok faydalı mineralleri içeren rokanın, karaciğerin
dostu, mideyi kuvvetlendirici, kansızlığı gideren, cinsel gücü çok
arttıran bir yeşillik olduğu ifade ediliyor. Uzmanlar, yeşil salata
şeklinde yenen rokanın, tadı ve asitleri ile mideyi çalıştırdığını,
hazmı arttırdığını, iştahı açtığını, böbrekleri çalıştırdığını, idrar
söktürdüğünü ve karında toplanan suyu boşalttığını bildiriyor.
TERE
Terenin, çiğ salatalara lezzet
ve canlılık kattığını, ayrıca değerli bir sebze suyu olduğunu
vurgulayan uzmanlar, çeşitli vitaminler ve özellikle C vitamini, bazı
faydalı esanslar ve mineralleri ile çok tesirli ve faydalı olduğunu
belirtiyor. Uzmanlar, terenin, karaciğer, böbrek ve bronşları
çalıştırdığını, gribi geçirdiğini, kanda şekeri düşürdüğünü,
kansızlığı giderdiğini, acı tadı ve diğer maddeleriyle mideyi
çalıştırıp hazmı arttırdığını, iştahsızlık çekenlere çok fayda
verdiğini, bol demiri ile kanı tazelediğini, kansere karşı koruduğunu,
bağırsaklardaki çeşitli solucanları döktüğünü kaydediyor.
Uzmanlar, terenin sinirleri
dinlendirdiğini ve cinsel isteği arttırdığını belirterek, çiğ olarak,
az miktarlarda yenilmesini tavsiye ediyor. Uzmanlar, fazlasının zarar
verdiği uyarısında bulunmayı da ihmal etmiyor.
ŞALGAM
Şalgamın taş ve kum döktüğünü,
bronşları boşalttığını, bol idrar söktürdüğünü ve pekliği giderdiğini
söyleyen uzmanlar, şalgamın yaprakları ince kıyılarak salata şeklinde
yenirse yukarıdaki hastalıklara iyi geldiğini bildiriyor. Uzmanlar,
şeker hastalarının da şalgam yiyebileceğini vurguluyor ve şalgam ne
kadar çiğ yenirse o kadar faydalı olduğunu hatırlatıyor.
|
|