İstihare
Namazı
Bir iş
yapılmak
istendiği zaman iki rekat namaz kılıp sonunda Allan'dan hayırlısını
istemek
mendub'dur. Bu hususta Peygamberimiz şöyle buyurdu:
"Sizden
biriniz
bir iş yapmayı tasarladığı zaman, farzdan başka iki rekat namaz kılsın,
sonra şöyle desin:
'Allah'ım! Ben,
senin ilmin gereğince senden hayır istiyorum ve senin kudretinle senden
kuvvet istiyorum. Senin büyük fazlından diliyorum: çünkü senin gücün
her
şey'e yeter, benim gücüm yetmez. Sen her şeyi bilirsin, ben
bilmem
ve sen bütün gaybları kemal üzere bilensin. Allah'ım !Eğer bu
( düşündüğüm....) iş, dinim hakkında, yaşayışım ve işimin akıbeti
hakkında
hayırlıysa, onu bana kolaylaştır, sonra bu işte bana bereket ver. Yok
eğer
bu iş benim dinim için, yaşayışım için, işimin akıbeti için kötüyse,
onu
benden çevir, beni de ondan çevir. Hayır nerde ise onu bana takdir
buyur,
sonra beni ona razı kıl' "
(Allahümme inni
estehirüke bi-ilmike
ve estakdirüke bi-kudretike
ve eselüke min
fadlikelazim fe
inneke takdirü ve la
akdirü ve tâlemü
vela âlemü ve
ente allamül-guyub)
İSTİHARE DUASI TAM METNİ

- Namazda,
makbul
olanı; ilk rekatta Fatiha ve Kafirun Suresi, ikinci rekatta ise Fatiha
ve ihlas suresi okumaktır.
- İki rekat
namaz
kılıp bu duayı yaptıktan sonra, kalbe doğacak istek veya
nefretle,
yahut yapıcı veya engelleyici sebeplerle işin hayırlı olan tarafı
gerçekleşmiş
olduğuna kanaat beslenir ve buna rıza gösterilir.
- Namazı
kıldıktan
sonra dünya kelamı etmemek, sağ tarafa ve kıbleye doğru yatmak, uyumaya
çalışırken kalpten "Allah Allah" demek güzel olan şeylerdir.
- Bu namazı
buradan
okuyup, tatbik etmek isteyenlerden bir dileğimiz olacak, Yukarıdaki
Peygamber
efendimizin duasını kendi sıkıntısına, problemine uyarlayıp
kalbinden evet dilinden değil kalbinden okuduktan sonra 3 ihlas ve 1
Fatiha'yı
da başta Peygamberimize, sevdiklerine ve Zamanın Sahibine hediye
eylesin.
Onların yüzü suyu hürmetine bu aciz kulunun anlayacağı şekilde her
şeyi
aşikar göstersin, perdeleri aralasın diye Allah'a dua etsin. Allah ile
konuşsun, etrafını saran melekleri hissetsin, dua da gözlerini
kapatsın,
boynunu büksün, Allah'ın kulu olduğunu acizliğini hissetsin.
Gerisi
Allah'a kalmış. O kapısına geleni geri çevirmez. O'nun kapısı
umutsuzluk
kapısı değildir.
Mendub :
Sevilen,
yapılması uygun olan, işlenmesi teşvik edilen iş. Dinen yapılması iyi
sayılmakla
birlikte yapılmamasında sakınca olmayan ve Resulullah (s.a.s.)'ın bazen
yapıp, bazen terk ettiği işler. Güzel bir iş sayıldığı için mendub'u
işleyen
sevap alır, terk eden ceza görmez. Bu değerlendirme Hanefi mezhebine
göredir.
Sünnet ve müstehab terimlerini de içine alır.
İstihare
sünnettir. Danışacak yeri olmayan istihareye yapmalıdır.
Evlenmeden önce, birkaç defa istihare etmeli, Hak telâ'ya sığınmalıdır. Nefsin
ve kötü kimselerin araya katılmasından koruması için, yalvarmalıdır. Salih,
güvenilir kimselerle istişareden sonra, istihare yapmalıdır. Bir muradı olan
kimse, abdest alır, temiz bir yere oturur, üç defa salevat-ı şerife okur, sonra
her birine Besmele çekerek on Fatiha, sonra on bir
İhlas okur, sonra üç defa salavat okur. Sonra sağ yanı üzere, yüzü kıbleye karşı
olarak ve sağ elini sağ yanağı altına koyarak yatar, niyet ettiği şeyin iyi veya
kötü olacağını bi-iznillah
rüyada görür. (Fetava-i Karı-ül-hidaye)
İSTİHARE DUASI
Allah'ım! ezeli ilminle halimi
biliyorsun, ilmine göre hayrını diliyorum, kudretinden güç istiyorum, senin
büyük fazlını diliyorum. Zira sen kaadirsin, ben kaadir değilim, sen
bilirsin ben bilemem, sen gizlileri bilen ve yaratansın.
Allah'ım eğer benim dinim, geçimim, sonum, şimdim ve geleceğim
hakkında hayırlı olup olmadığını bildiğin bu işimin Hakkımda Hayır veya Şer
olduğunu bana takdir eyle,
kolaylaştır, Gönlümü hayra mutmain eyle. Eğer bu benim dinim, geçimim, sonum, şimdim ve geleceğim
hakkında şerli ise bunu benden, beni de bundan çevir, hayır nerede ise bana
onu nasip eyle, sonra beni onunla hoşnud eyle.Gönlümü ona razı eyle amin. (Buhari:1/155) |
İstihare
namazı;
Hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki:
(Mutluluk, istihare namazı kılmakla gerçekleşir.)
[Hakim]
(İstiharede bulunmak ve kadere rıza göstermek kişinin mutlu olacağına, bunun
aksi ise, kişinin mutsuz olacağına alamettir.)
[Tirmizi]
(Bir
işe başlayacağınız veya bir şeyden kurtulmak istediğiniz zaman, iki rekat nafile
namaz kılıp
[yukarıda bildirilen Arapça duayı okuyarak] "Eğer bu işim [Mesela
şunun la evlenmem] dünya ve ahiretim için hayırlı
ise, bunu bana mübarek eyle. Eğer hakkımda hayırlı değilse, onu benden
uzaklaştır ve hayırlı olanı bana kolaylaştır. Beni kazana rıza gösterenlerden
eyle, Ya Erhamerrahimin" demelidir.)
İstihare genel
mana olarak danışmaktır. Kul kendi sorunları yada yapacağı bir iş hakkında
Mevla’ya ibadet ederek ve O’nun zaatına sığınarak, O’ndan dua yardımı ile
isteyerek kendi haceti için ona münacatta bulunmaktır.
Bu dinimizde haktır. Mesela bir kişi evleneceği zaman
evleneceği kişi hayırlı mıdır, değil midir diyerek düşünürse ve bu konu
hakkında Mevla’dan kendisine en hayırlı yolu göstermesi için münacatta
bulunursa tabiî ki Mevla o kişiye en güzel yolu gösterecektir. Bu gayet doğal
bir meseledir. Çünkü Yüce Mevla kulunun vekilidir. Her kim Mevla’ yı kendine
veli edinirse kurtuluşa ermiştir. Allah kendinden yardım talep eden herkese
yardım etmektedir. Bu O’nun kendi zatının büyüklüğündendir.
İstihare vesilesi ile kişi rüya yolu ile Yüce
Mevla
tarafından uyarılır ve ikaz edilir. İstihare ye yatan kimse ilk geceden
Mevla’dan işaret alamayabilir. O zaman bu durum 7 gün boyunca işaret gelene
kadar devam eder.
Dinimizce hak olan istihare herkesin ulaşabileceği bir
nimet değildir. Mesela ben en canlı örnek olarak kendimi örnek göstermek
isterim. Hangi konu hakkında istihareye yattıysam neden dir bilmem bir türlü
olmadı. Bu durumlarda Kamilen Mükemmel olmuş bir Allah dostuna danışmakta
çok büyük faydalar vardır. İstihare Yüce Mevla’nın bazı kullarına verdiği
bir nimettir. Her kuluna nasip olacak diye de bir şart yoktur. İstihare yolu
ile görülen rüyalar çeşitli merhalelerden meydana gelir. Mesela rüyada
görünen yeşil ve beyaz renkler hayra, kırmızı ve siyah renkler de şerre
işarettir.
Evvela rüya hakkında kısa olarak biraz bilgi sunmak
istiyoruz.
Neden ? Derseniz cevaben derim ki çünkü istihare büyük çoğunlukta
rüya ile gerçekleşmektedir. Rüyalarımızın nelere işaret ettiğini anlamadan
tabiî ki istihare konusuna hakkıyla vakıf olamayız.
Hepimizin de bildiği gibi
rüya üç çeşittir. 1.Rahmani rüya. 2.Nefsani rüya. 3.Şeytani rüya.
Hemen hepsine kısa olarak değinmek istiyorum. Rahmani rüya :
Allah. cc. Haz.
leri tarafından kuluna rüya yolu ile ilhamdır.
Salih bir istihare vesilesi
ile görülebileceği gibi aynı zamanda kuluna bir ikaz yada tarafından
ulaşacak nimetlerin evvelden müjdeleyicisidir. Kişi bu rüya neticesinde
uyandığı zaman kalbi huzur ve ferah içindedir. Rüya anında müthiş bir zevk,
tutarlılık, eminlik gibi hasletleri doruk noktalarında hissedilecektir. Bu
rüya türü tamamen hayır bir rüya türüdür. Hadisi şeriflerde bahsedilen
rüyadır.
Nefsani rüya : Buda kişini günlük olaylardan etkilenip bilinç
altına yerleşen olayların gece rüyasında terennüm etmesidir. Bu rüya nefsi
arzu ve istekleri içerdiği için tamamen hükümsüzdür.
Örneğin kişinin genişlik
zamanında buluğ çağına gireceği zaman gördüğü rüyalar gibi....
Şeytani rüya
: Bu rüyada adından da anlaşılabileceği gibi şeytani bir rüyadır.
Şeytan
kişinin rüyalarına müdahale edebilir. Kişiyi kandırmak, yoldan çıkarmak,
imanını çalmak yada zayıflatabilmek amacı ile bu tür bir rüya ile kişiye
yaklaşabilir.
Bu rüyanın alameti ise kişi uyandığı zaman sıkıntı içerisinde
korku ve gaflette olacaktır. İnsan bu çeşit bir rüya gördüğü zaman kalkınca
sol tarafına üç kere tükürüp “defol pis ve habis lain” demelidir. (Euzû
Billâhi Mineşşeytânirraciym)
Şeytani
rüyanın vasıflarını açıklarken anladığımız gibi şeytan rüyalara tasarruf
edebilir.
Bazı büyük Allah dostlarının iştiharlarına göre rüya ile amel
edilmez. Fakat Salih kimselerin, peygamberlerin, , Evliyaullahın gördüğü
rüyalar müstesna.
Kuran- Kerimde geçen Yusuf (a.s) gördüğü rüya gibi hak ve
gerçek rüyalar müstesna.
Buradan anlaşılan bir şey vardır ki Rüya haktır.
İnsan bu zikrettiğimiz rüya meselesi hakkında ilim sahibi ise ve şeytanın
rüyasına ne gibi müdahale edip edemeyeceğini de biliyorsa ve gördüğü rüyada
onu emin edip kalbini hoşnut ediyorsa, (Alimlerin tabirleri ışığı altında)
gördüğü rüya ile amel edebilir.
Tekrar hatırlatmak istiyorum ki Bazı büyük
İslam Alimleri Avam tabakasının yada ümmi kimselerin rüyaları ile amel
etmemelerini tavsiye eder. (Şahı Nakşibendi K.s, Seyyid Abdulkadir Geylani
K.s Haz.leri gibi.)
Rüya ilmi çok büyük ve derin bir ilimdir. Peygamberlerin
ilim cüzlerinden biridir. Onların rüyaları tamamen hak ve gerçektir fakat
bizimki ne derece sağlıklı olur bilemeyiz.
Şahsen ben kendi gördüğüm
rüyalara güvenemiyorum. Rüyalarım çok kafama takılırsa ehline anlatıyorum.
Yani rüyalar hakkında ilmi olan zatlara. Çünkü rüya Peygamber (s.a.v)
efendimizin de emrettiği gibi her önüne gelene değil, sadece ehline
anlatılır. Sonuç olarak istihare ile amel etmenin dini bir açıdan zararı
yoktur. Fakat rüyanızı tabir eden kişi çok önemlidir.
Bu zat bir Allah
dostu, alim, abid, yada zaitse evet derim. Fakat bu ilme sahip olmayan
kişilerse bu sizin için çok sakıncalı olabilir.
Ehline tabir ettirilmeyen
rüya fayda verecekse bile zarar verebilir. Rüyalarınızı ehlinden başkasına
anlatmayınız. Kötü ve korkutucu rüyalarınızı kimseye anlatmayınız ve
uyanınca solunuza üç kere tükürüp “defol pis ve habis lain” . (Euzû
Billâhi Mineşşeytânirraciym) deyiniz.
Keraat
vakitlerinde rüya anlatmayınız. Seher vakti ve öğlen namazından sonra
görülen rüyanın doğruluk derecesi daha fazladır.
Bizim gibi avam ve ümmi
tabakasına ait kimselerin gördüğü rüyalar, hakkımızda hayırlıda olsa
hayırsızda olsa önemli değildir. Çünkü başımıza bir olay gelecekse veya bir
nimete kavuşacaksak bu rüyada gördüğümüz için değil, ilk yaratıldığımızda
takdir olunan olduğu içindir. |
|